Genel

Her şeyle baş edebiliyor muyum ?

Her şeyi yapmak zorunda mı hissediyorum ? yoksa mutlu olmak zorunda mıyım?

Her şeyin mümkün gözüktüğü her şeye yapabildiğimize inandığımız bir çağda yaşıyoruz. Her birimiz mükemmel gözüken insanlarla sarılıyız ve dönüp kendimize şunu soruyoruz o halde ben neden yapamıyorum?

Oysa bu madalyonun sadece bir tarafı evet her şeyi yaparım bir yana diğer tarafı dikkat eksikliği ve hiperaktivite bozukluğu , sınırda kişilik bozukluğu ,depresyon, tükenmişlik sendromu yaşayan insanlarla çevrili.

Size hep mutlu olmanız gerektiği mi söyleniyor ? Aman vardır bir hayır mı deniliyor? Bardağın dolu tarafından bak daha kötüsü de olabilirdi !  bu söylemler iyi olsa da bazen göründüğü kadar da yararlı değildir. Sanki acı ,üzüntü ,öfke,kırgınlık istenmeyen ve yaşanmaması gereken duygular gibi algılanır . O yüzden acımızı gizlemeli,bastırmalı hatta yaşamamamız gerekir gibi düşünülür. Onun yerine hep olumlu duygulara yer verilmeli hep mutlu olmalıyız gibi bir eğilim olur. Bu eğilime TOKSİK POZİTFLİK denir.

  TOKSİK POZİTİFLİK NEDİR ?

 Özellikle öfke üzüntü olmak üzere olumsuz duyguların tam olarak kabul edilmediği işlevsiz duygusal yönetimdir . Sosyal olarak, bunun yerine olumlu bir duygu önererek başka bir kişinin olumsuz duygularını reddetme eylemidir. Kişi ne kadar zor bir durum yaşarsa yaşasın sanki her daim iyimser olma baskısı yaşar kimi zaman bu baskı çevreden kimi zaman kendinden gelir.  Sıkıntısı ,acısı olan insanlar bu aşırı pozitif tutumu benimseyenler için tahammül edilemez gibi gelir. Enerjimi düşürüyor diyerek ortamdan uzaklaşmayı tercih eder. Başlarken her şeyi yapabiliyor olmaktan bahsettim işte bu yüzden modern toplumda her şeyi yapmanın önündeki engel olumsuz duygulardır acı çekmek gibi o yüzden ona yer verilmesi istenmez . Ne acı ne acıyı ifade ediş içimleri bu insanlardan mahrum edilmiş gibidir. Öyle ki acıdan kaçmak bir yana acıdan korkarlar (algofobi) . Daimi

olarak mutlu ,neşeli ,başarılı bir zorunluluk gelişir. Acı yaratacak olumsuz duygular yaşamamak için bazen aşık olmaya bile şüphe ile yaklaşırlar. Kayıp veya zorluklar gibi normalde üzüntü uyandıracak olaylara yanıt olarak bile, pozitiflik başa çıkmanın bir yolu olarak teşvik edilir, ancak gerçek ifadeyi göz ardı etme ve reddetme eğilimindedir.

OLUMLU DUYGULAR NEDEN KÖTÜ OLSUN Kİ ?

Duygular olumlu ve olumsuz olarak sınıflandırılır . Olumlu duygular daha keyifli ,güzel şeyleri tarif eder olumsuz duygular ise daha zorlu , yorucu ve rahatsız edici duyguları içerir. Bu sınıflandırmadaki sadece olumlu duyguları değil her duyguyu yaşamak ,yaşayabilmek insanın duygusal deneyimlerini oluşturur. Yaşamda olan zorluklarla başa çıkmak bazen zor olsa da olumsuz duyguları paylaşabilmek koşulsuz destek görmeyeceğimize inanarak onun yerine olumsuz bir bakış açısına sahip oluruz iddiasıyla duygularımızın reddedildiğini, görmezden gelindiğini ya da tamamen geçersiz olduğunu hissederek kendimizle çatışmamıza neden olur. Toksik pozitiflik bizi kendimizden uzaklaştırır, biz olmayan duygularla sarar , bizi çevremizden uzaklaştırır sanırım en çokta kendimizden mahrum bıraktığımız duygulardan. Pozitif olmak olumlamak zararlı değildir. Yaşamamız gereken duygu olumsuz diye yaşamamak hep mutlu olmak zorunda olma hissiyle kendinden uzaklaşmak , kendinden kaçmak zararlıdır . Hem ne demişler her şeyin çoğu zarar.

GÜNLÜK YAŞAMDAN TOKSİK POZİTİFLİĞE ÖRNEK ;

İnsanların acı çekme biçimleri aynı mıdır? Aynıysa neden aynı yönden acı çekmekten kaçmaya çalışırız ? Öyleyse neden aynı ifadeler ve yaşam stilleri ile mutluluğu yakalamaya çalışırız hadi önüne bak biraz ! Mutlu olmak zorundasın ! Değilim,değilsin ,değiliz biz hiçbir duygunun zorundalığı altında ezilmek zorunda değiliz . Bazen yaşam döngümüzde kırılmalar da olur başlangıçlar da hepsi her duygu bizim için.

Sevdiği bir insanın yasını tutmamış bir insana ,acısı olan bir insana hadi mutlu ol her şeyin bir nedeni var biraz metanetini koru diyemeyiz. Çünkü ona iyi gelen yasını en sağlıklı şekilde yaşaması olacak. Karşımızdakiler iyi niyetli söylüyor olsa da mutluluk sanki bir seçim gibi vurgularlar. Oysa bazen sadece yaşanması gereken bir duygudur.

Toksik Pozitiflik Belirtileri

  • Sorunlarla yüzleşmek yerine onları görmezden gelmek
  • Gerçek insani duyguları hissetmek yerine kendinizi iyi hissettiren sözlerin arkadaşında saklanmak
  • Sorunlar karşısında olumlu tavra sahip olmayan insanları küçümsemek

Bir başkası tarafından toksik pozitifliğe maruz kaldığınızda ise ;

  • Kendinizi kötü hissettiğiniz için suçlu hissetmek
  • İnsani duygularınızı gizlemek istemek
  • Acı verici duyguları reddetmeye itilmek

Sonuç olarak her birimiz ne mutsuzken mutluluğun ne mutluyken mutsuzluğun maskesini taşımayalım. Çünkü duyguları temelde yaşamamak ,yaşayamamak ve bastırmak bizi duygusal acıdan uyuşturur. Tüm duyguları yaşamayı yaşam stilimiz yaparak her dönem iyi oluşu sağlamak yerine kendimize kendimiz olma hakkı vererek duygusal sermayemize sahip çıkabiliriz. Daha iyi bir hal için belki de akışta olmamız bizi daha iyi hissettirir.

Hayat bir denge meselesidir. Dört ayaklı bir sandalye gibi bedensel ,zihinsel, ekonomik, maneviyat birbirini desteklemeli duygular gibi çünkü her duygu da birbirinin kesişmese dahi birbirine teğet geçtiği bir mekanizmadır.